Pire deneyi gibi.

    Başım ağrıyor. Bu aralar çok fazla kaldım kafamın içinde; çok fazla düşündüm, kurguladım. İzlediğim bir dizide kendime yer açtım kafamda, bağlar kurdum. Kendimi ve sevdiğim karakterleri mutlu edecek şeyler kurguladım sonra istemsizce kötü, çok kötü şeyler oynama başladı içerde. Kontrolümün dışında. Alışkınım aslında, hep bozulur huzurlu hayallerim; içsel ve dışsal sebeplerden ötürü.

   Neden kendi kedimi sabote ediyorum? Alışkanlık. Nereden alıştım? İstediklerini tam istedikleri şekilde  yapmama rağmen kusurlu görüldüğüm; hesap vakti geldiğinde aslında onların öyle bir şey söylememiş olduklarından, sorunun kendisi sadece ve sadece ben olduğumdan ve bu döngünün sürekli tekrar etmesinden dolayı kendimi sürekli en kötüsünü düşünürken buluyorum. Çünkü ne yaparsam yapayım iyi olmayacak, doğru olmayacak; ben hep beceremeyen olacağım. Pire deneyi gibi. Anlattıklarımı abartılı bulabilirsiniz ya da yeterli gelmeyebilir sizin için sebeplerim ama benim için yeterli. Kendimi bildim bileli yere koyduğum taş sekip kafamı yarabilir.

   Deniyorum, gerçekten deniyorum. Ama beni dinleyen ve destekleyen dostlarımı ikna etmeye çalışmaktan, daha iyimser olmadığım için suçlu hissetmekten ve sessiz panik ataklar geçirmekten yoruldum. Kendimi anlamaya ve daha iyi olamaya çalışmaktan yoruldum. Ne istiyorum biliyor musun? İçimdeki korkuları ve endişeleri rahatça dışarı çıkarırken yanımdakilerin bana acımadan, kızmadan bakmalarını istiyorum. İlk elden yaşadıklarımı kimsenin tamı tamına anlamasını ya da anlayış göstermesini beklemiyorum sadece birinin o karanlıkta yanımda olmasını istiyorum. Orada kaybolmak istemiyorum, yine.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşlanıyorum.

Mutlak sessizlik.

"Kadın olmak" hakkında herkesin fikri var.