Mutlak sessizlik.
"Gittikçe derinleşir saatler,
Rikkatle, yavaş yavaş ve yer yer
Sessizlik daima ilerler."
Sessizlik aç bir yılan gibi tamamen yutar seni. Bazen de karanlık bir orman gibidir, kaybolursun yüksek ağaçlar arasında.
Ama gerçekte kaç defa mutlak bir sessizliğe maruz kaldık. Telefonu, televizyonu, camları ve kapıları kapatın. Tek başınıza kalın. Saatin tıkırtısı bile olmasın havada. Sessiz olur mu? Olmuyor. Kapıları kapattığım gibi kapatamıyorum aklımın odalarını ya da kısamıyorum düşüncelerimin sesini. Sürekli bir ses var kafamın içinde. Ve kalbim, göğüs kafesime hapsedilmiş gibi vuruyor.
Gerçek sessizliği merak ediyorum. Mutlak sessizlik. Belki öldüğümde? Sanmıyorum. Öldüğümde kalbimin sesi kesilmiş olur elbet ama ruhum, aklımda duyduğum seslerin sahibi ruhum yani ben olan ruhum sessiz kalamayacağa benziyor. Sessiz kalamıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder