Çok mu kaldık içimizde?

    Her sabah kendimi ikna etmem gerekiyor yataktan çıkmak için. Gerçek ve mecazi anlamda soğuk günler yaşıyoruz. İnsanlarla aramıza mesafe koymamıza darılan güneş aramıza mesafe koydu. Sanmayın ki sadece salgın sebebi mesafenin, hepimiz içimize öyle çok döndük ki gözümüz kendimizden başkasını görmez oldu. Peki kalp geri kalır mı, kalmadı. Kendimizi sevmeyi öğrenmeye çalışırken diğer insanları da sevmenin önemini unuttuk.

   Sanmayın ki karşıyım içimize dönmeye, önce kendimizi sevmeye. Ben de o yoldayım hala, ben de en çok içimde yaşıyorum, en çok kendimi görüyorum. Kendimi anlamadan kimseyi anlayamam, diyorum. 

   Yalnız, yanılıyor muyum acaba, diye düşünmeye başladım bu günlerde. Çok mu kaldım içimde? Çok mu kaldık içimizde? Anlamak ve sevmek için girdiğimiz yere mi sığındık amacımızı unutup? Sevmenin, gerçekten sevmenin ne kadar zor olduğunu görüp korktuk mu hepimiz? Kendimi sevmeyi öğrenmeliyim önce, deyip oyalanıyor muyuz içimizde, kendimizle? Belki siz oyalanmıyorsunuz, kendinizi kandırmıyorsunuz ya da bunu benden önce fark etmiştiniz zaten. Ne düşündüğünüzü hatta bu konuyla ilgilenip ilgilenmediğinizi bile bilmiyorum. Yine de kendimi tutamayıp bir itirafta bulunacağım. Ben oyalanıyorum, hem de çok uzun süredir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşlanıyorum.

Mutlak sessizlik.

"Kadın olmak" hakkında herkesin fikri var.