Bir şekilde hayatta kalmayı başardılar, benim gibi.
Görebiliyorum. Etrafımda dans eden, konuşan, gülen, ağlayan hayaletleri. Sonunda özgürler. Yalnız kaldığım anda ruhumun çatlaklarından süzülüp odaya doluşuyorlar. Onlar benim, her biri benim olduğum ve olmak istediğim benler. Ruhumun parçaları, geçmiş ve geleceğim, hayallerim. Onları içime hapsedip görmezden geldim. Unutursam ve unutturursam yok olurlar sandım. Olmadılar. Bir şekilde hayatta kalmayı başardılar, benim gibi.
Hayaletler beni çok korkutmuşlardı, başkaları sandım onları başta. Ruhumdaki çatlağın varlığından habersizdim o zamanlar. Çatlağı fark edip biraz içeri ışık tutunca tekrar gördüm onları, bu sefer daha net. Sonra elimi uzattım. Tereddüt ettiler haklı olarak. Onları oraya hapseden, görmezden gelen, yok olmalarını dileyen bendim. Özür diledim ve zaman tanıdım onlara, zaman tanıdım kendime güvenmek için kendime. Sabırlı olmam gerekiyordu, hala gerekiyor. Hala zamana ihtiyacım var. Neyse ki çıktılar oradan elimi tutup.
Şimdilerde yalnız kalmaya çalışıyorum sık sık. Onların çıkıp dilediklerini rahatça yapabilmeleri için. Onlarla ağlıyorum, geçmişime ve geleceğime; onlarla gülüyorum kendime ve onlarla dans ediyorum özgürce. Artık elimi uzatmadan çıkıyorlar çatlaktan ve zamanı geldiğinde tekrar giriyorlar. Onlar benim dostlarım. Onlar benim.
Belki bir gün, çatlağa geri dönmeleri gerekmez. Belki bir gün yanımda, etrafımda kim olursa olsun kendim olmayı öğrenirim ve gerçek özgürlüğü ruhum tamamen özgür olmadan önce tadarım.
Yorumlar
Yorum Gönder